“Yenilikçi mini bilgisayarlar güvenliği tehlikeye sokuyor – Giyilebilir teknoloji ürünlerinde bilişim güvenliği“
- 02/29/2016
- Created by Christina Münchhausen
Şirketler için kontrolsüz riskler
Giyilebilir teknoloji ürünlerinin barındırdığı güvenlik riskleri en başta şirketler için büyük bir tehlike kaynağıdır. Bu giyilebilir bilgisayar sistemlerini kullanan kurumsal bilgiişlem departmanlarının sayı halihazırda çok az da olsa, kişinin kendine ait bu tür cihazları işyerinde kullanması karşısında şirketin sorumluları çoğunlukla korunmasız durumdadır. Oysaki bundan kaynaklanan risk şirketler için çok yüksektir. Bu tehlikeye özellikle gizli ve yüksek derecede hassas kurumsal verilere sahip olan kuruluşlar maruz kalmaktadır. Kişisel giyilebilir teknoloji ürünlerinin şirkete ait akıllı telefonlarla eşleştirilmesi burada akla gelecek bir tehlike senaryosudur. Ses kayıtları ve video çekimlerinin yapılması da bilişim güvenliği için kontrolsüz bir risk oluşturmaktadır. Giyilebilir teknoloji ürünleriyle gizli şirket bilgilerini kaydetmek, normal bir akıllı telefonla olduğundan çok daha saklı bir şekilde gerçekleştirilebilir. Şirket verileri ve bilgileri bu şekilde hızla ve fark edilmeden şirket dışına çıkabilir. Bilişim sorumluları bu nedenle giyilebilir teknoloji ürünlerinin işyerinde kullanılmasının sonuçlarını aktif olarak ele almak ve dolayısıyla bu ürünleri de kurumsal güvenlik konseptine entegre etmek zorundadırlar.
Üreticiler yüksek standartlara uymak zorunda
Giyilebilir teknoloji ürünleri üzerinde kaydedilen verilerin güvenli bir şekilde saklanıyor olması elbette cihazın kullanıcısı için de önem taşımaktadır. Bilişim güvenliği konusu artık hem özel kullanıcılarda hem de şirketler dünyasında yüksek bir önceliğe sahiptir. Giyilebilir teknoloji ürünlerini satın alanlar açısından, üretici tarafından koruyucu tedbirlerin hangi derecede dikkate alınmış olduğu, gelecekte en önemli seçim kriterleri arasında yer alacaktır. Burada özellikle cihazların “arkasında” bulunan veritabanları yetkisiz erişimlere karşı korunmak zorundadır. Bu standartların karşılanıp karşılanmadığının TÜV AUSTRİA gibi bir bağımsız denetim kurumu tarafından tespiti ve sertifikasyonu mümkündür. Çünkü ne de olsa hangi kullanıcı, siber suçluların örneğin gerçek zamanlı konum verilerinin iletimi yoluyla kendisinin o anda nerede bulunduğunu görmesini ister ki?